Tehlike! Düşük yalancı plasenta hamilelik için bir risk olabilir

Hamilelik sırasında sadece fetüsün ve annenin sağlığı düşünülmemelidir. Plasentanın pozisyonu da önemlidir. Meydana gelebilecek anormalliklerden biri de plasentanın alçak yerleşimidir.Tıp dünyasında plasentanın düşük pozisyonu ve doğum kanalını örtmesi plasenta previa olarak bilinir. Bu durum genellikle hamileliğin sonlarında bulunur ve hem doğumdan önce hem de doğum sırasında ağır kanamaya neden olabilir. [[İlgili makale]]

Plasentanın rahimdeki konumu

Plasenta, anne karnındaki fetüsün gelişimi ile birlikte oluşur. Plasenta rahim duvarına yapışacak ve anne ile fetüs arasında bir bağlantı görevi görecektir. Plasenta, anne karnında oksijen ve besin alışverişi için bir yerdir. Hamileliğin erken döneminde plasentanın rahmin alt kısmında olması normaldir. Gebelik yaşı arttıkça rahmin büyümesi ve gerilmesi nedeniyle plasenta hareket edecektir. Bu, plasentanın üçüncü trimesterde uterusun tepesinde olmasına neden olur. Bu pozisyon, rahim ağzının fetüsün doğmasına yol açabilmesi için gereklidir. Plasenta üçüncü trimestere kadar rahmin alt kısmında kalırsa, duruma düşük yerleşimli plasenta veya plasenta previa denir. Plasenta previa, özellikle serviksin hemen üzerindeyse, plasenta doğum kanalını kapladığı için vajina yoluyla normal doğum yapma sürecini zorlaştırabilir.

Altta yatan bir plasentadan kaynaklanan komplikasyon riski

Düşük yerleşimli plasenta veya plasenta previa ile gebelik, özellikle geç gebelikte vajinadan kanama riski altındadır. Oluşan kanama hem anne hem de bebek için çok şiddetli ve tehlikeli olabilir. Plasenta previa olan bir kişinin de plasenta akreataya sahip olma olasılığı daha yüksektir. Bu durum, plasentanın rahim duvarına yapışması ve doğumdan sonra dahi ayrılamaması durumunda ortaya çıkar. Nadir olmasına rağmen, plasenta akreata potansiyel olarak ölümcül olan ciddi kanamalara neden olabilir.

Düşük yalancı plasenta ile nasıl başa çıkılır

Alçakta yatan bir plasentayı tedavi etmek için doktorun alacağı eylem birkaç şeye bağlıdır. Yaşanan kanama miktarından başlayarak, gebelik yaşı, fetüsün durumu ve ayrıca plasenta ve bebeğin pozisyonu. Kanama meydana geldiğinde ana düşünce, yaşanan kan kaybı miktarıdır. İşte hamileliğin durumuna göre doktorun ele alınması için adımlar:
  • Hafif ölçekte kanama veya kanama yok

Bu durumda doktor genellikle yatak istirahati yapmanızı önerecektir ( yatak istirahati ). Sadece kesinlikle gerekli olduğunda ayakta durmanız veya oturmanız tavsiye edilir. Ayrıca cinsel ilişkiden veya yorucu fiziksel aktivitelerden kaçınmalısınız. Kanama olursa, kanama durumu kötüleşmeden hemen bir doktora başvurmalısınız.
  • Ağır kanama

Ağır kanamalı plasenta previada hastanede yatak istirahati yapmanız önerilir. Kanama bol olduğunda, kan nakline ihtiyacınız olabilir. Doktor ayrıca bebeğin erken (prematüre) doğmasını önlemek için ilaç verecektir. Ağır kanama fetal sıkıntıya neden oluyorsa veya hayatınızı tehdit ediyorsa sezaryen gereklidir. Bu operasyon bebek miadındayken (en az 37 hafta) önerilir. Bu arada, hamileliğin 37. haftasından önce zorunlu sezaryen yapılırsa, doktor muhtemel bebeğinize kortikosteroid enjeksiyonları yapacaktır. Kortikosteroidler, fetal akciğer olgunlaşma sürecini hızlandırmak için işlev görür.
  • Kontrolsüz kanama

Bu durum hem anne hem de fetüs için tıbbi bir acil durum olarak sınıflandırılır. Tedavisi için tek seçenek mümkün olan en kısa sürede sezaryendir. Birinci ve ikinci trimesterde alçakta yatan bir plasenta bulunursa, doktor genellikle izleme yapacak ve ardından üçüncü trimesterde yeniden muayene yapacaktır. Bu adım, plasentanın pozisyonunda bir değişiklik olup olmadığını görmenin yanı sıra sizin için doğru doğum süreci seçimini belirlemeyi amaçlar.

yakın zamanda Gönderilenler

$config[zx-auto] not found$config[zx-overlay] not found