Vücuttaki trombosit sayısındaki azalma, genellikle biri dang hemorajik ateşi olan hastalıklarla ilişkilidir. Aslında, hamilelikten bağışıklık sistemine saldıran beyaz kan hücresi kanseri (lösemi) ve lenf nodu kanseri (lenfoma) gibi kanserlere kadar trombositlerin büyük ölçüde düşmesine neden olan birçok şey vardır. Tıp dünyasında vücuttaki düşük trombosit düzeyine trombositopeni denir. Bu durum, trombosit sayınız mikrolitre başına 150 binden az olduğunda, normal trombosit sayısı ise mikrolitre kan başına 150.000 ila 450.000 arasında olduğunda ortaya çıkar. Yalnızca 150.000 sınırından çok uzak olmayan bir trombosit eksikliğiniz varsa, muhtemelen herhangi bir semptom yaşamayacaksınız. Bununla birlikte, trombosit sayısı çok düşük olduğunda, vücutta kanama gibi tıbbi bir acil durum yaşama potansiyeliniz vardır (iç kanama).
Trombositler neden düşer?
Kemik iliği trombosit üretiminde daha az aktif olduğunda vücudunuzdaki trombosit sayısı azalır. Ek olarak, trombositlerin kendileri yaklaşık 10 günlük normal trombosit döngüsü süresinden çok hızlı bir şekilde yok edildiğinde, vücut trombositlerde de bir düşüş yaşayabilir. Azalmış trombosit üretimi, hem yetişkinlerde hem de çocuklarda herkeste görülebilir. Yetişkinlerde, trombositlerin düşmesinin nedenleri büyük ölçüde değişir ve büyüklüğün nedeninden, yani kemik iliğinin çok az kan trombositi üretmesinden veya trombositlerin kendilerinin çok hızlı bir şekilde yok edilmesinden anlaşılabilir. Aşağıdakiler dahil, kemik iliğindeki üretim sorunları nedeniyle oluşan trombositlerde şiddetli düşüşün nedenleri:- Aplastik anemi (kan bozukluğu)
- HIV, Eipstein-Barr, su çiçeği ve dang virüsü gibi viral enfeksiyonların varlığı
- B12 vitamini eksikliği
- Folat eksikliği
- Demir eksikliği kırmızı kan hücrelerinin ve trombositlerin üretimini azaltır
- Kemoterapi, radyasyon veya zararlı kimyasallara maruz kalmanın etkileri
- Çok fazla alkol tüketmek
- Siroz
- Lösemi veya lenfoma gibi kemik iliğine zarar veren kanserler
- miyelodisplazi
- Gebelik
- Lösemi (kan kanseri, beyaz kan hücreleri trombositleri yok eder)
- Bağışıklık sisteminin vücuttaki sağlıklı hücrelere saldırdığı lupus ve idiyopatik trombositopenik purpura gibi otoimmün hastalıklar
- Büyümüş dalak (hipersplenizm)
- Kanda bakteri varlığı
- Trombotik trombositopenik purpura
- Hemolitik üremik sendrom
- Dissemine intravasküler pıhtılar (kan pıhtılaşması nedeniyle kan damarlarının tıkanması)
Dikkat edilmesi gereken azalmış trombosit belirtileri
Trombositler düştüğünde, vücut, aşağıdakiler de dahil olmak üzere günlük aktivitelere müdahale edebilecek semptomlar yaşayacaktır:- Kırmızı veya mor morarma görünümü (purpura)
- Kırmızı veya mor benekli döküntü
- burun kanaması
- Diş eti kanaması
- Uzun süren veya durmayan yara kanaması
- Ağır adet kanı
- Rektumdan kanama
- Dışkı ve idrarda kan.
Trombositler düşerse ne yapmalı?
Trombosit sayısını nasıl artıracağınız, yaşadığınız trombositlerdeki düşüşün nedenine bağlı olacaktır. Trombositler normal sayıdan sadece biraz daha azsa, doktorunuz genellikle durumun daha da kötüleşmemesi için çeşitli önleyici adımlar atmanızı tavsiye eder, örneğin:- Morarma veya kanamaya neden olma riski taşıyan yorucu faaliyetlerden kaçının.
- Spor aktivitelerini, özellikle yaralanmaya yatkın olanları ertelemek.
- Alkol tüketimini sınırlayın.
- Aspirin ve ibuprofen gibi vücuttaki trombosit sayısını etkileyebilecek bazı ilaçları almayı bırakın.